{ "title": "Sosyal Anksiyete", "image": "https://www.anksiyete.gen.tr/images/sosyal-anksiyete(1).jpg", "date": "19.01.2024 17:08:00", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Sosyal anksiyete, sosyal ortamlarda bulunma sırasında başkalarının kendisini olumsuz değerlendirmesinden yoğun şekilde kaygılanma, bu korkulardan kaçınma olarak tanımlanabilir. Buna sosyal fobi tanımlaması da yapılabilir. Kişideki korkuların çok sayıda toplumsal durumları kapsaması halinde yaygın tip olarak, belli başlı durumları kapsaması yani konuşma yapma, yemek yeme gibi belirli durumları kapsadığında yaygın olmayan tip olarak sınıflandırılır.

Sosyal anksiyete bozukluğunun yaşam boyu %2-13 oranında görülme olasılığı vardır. Toplumda en yaygın görülen psikiyatrik rahatsızlıklar arasındadır. Yapılan bir araştırmada ülkemizdeki üniversite öğrencileri arasında %24 oranında sosyal anksiyete varlığı belirlenmiştir.

Sosyal anksiyete kimleri etkiler?

Sosyal anksiyete bozukluğunun başlama yaşı tiplerine göre farklılık göstermekle birlikte, erken ya da geç ergenlik döneminde başlar. Yani kişilerde 10-17 yaşları arasında etkili olabilir. Özellikle hiç evlenmemiş, maddi ve sosyal konumu yetersiz olan, eğitimi yetersiz olan, işsiz kişilerde sosyal anksiyete daha fazla görülmektedir. Aynı zamanda rahatsızlığın erken aşamasında toplum içine yeteri kadar çıkamamak da risk faktörleri arasında yer alır. Bu rahatsızlığın oluşmasında genetik etkenlerden ziyade, çocukların yetiştirme tarzı, ebeveyn modeli, ailenin başkalarıyla fazla görüşmemesi gibi etkenler rol oynar. Çocukluk döneminde çok çekingen olan kişilerde ilerleyen dönemde sosyal anksiyete gelişim riski fazla olur.

Sosyal anksiyete çekingenlik olarak tanımlanabilir mi?

Toplum içinde konuşma sırasında, sosyal ortamlara girdiğinde kendini ifade edebilme sırasında kişilerde çekingenlik görülebilir. Bunların çoğu hastalığın kapsamına girmez. Bazen bu durumlar örneğin yeni bir işe başlama sırasında kişinin işi yapamadığımda rezil olur muyum diye düşünmesi, onun motive olmasını daha başarılı olmasını sağlayabilir. Bu nedenle çekingenlik sosyal anksiyete olarak kabul edilmemelidir. Sosyal anksiyete kişide korkuyla birlikte kaçınma duygusunun yaşanması halinde söz konusu olur. Bunun dışında kaçınma olmadığında, kişinin kendini bu duruma katlanmak için zorlaması da sosyal anksiyete varlığını ifade eder. Sosyal anksiyete hastaları korkularının çok fazla olduğunun, anlamsız olduğunun bilincindedir. Zaten gerçekten korku duyulacak anlamlı bir olgu bulunuyorsa, bu sosyal anksiyete olmaz. Yani dersine çalışmamış bir öğrencinin mülakata çağırılacağından korkması daha farklıdır.

Sosyal anksiyete belirtileri nelerdir?

Sosyal anksiyete hastaları korktukları durumla karşılaştığı zaman bazı bedensel belirtiler ortaya çıkar. Terleme, yüz kızarması, çarpıntı, ağız kuruması, nefes darlığı, nefes alamama, diyare, titreme, kas gerginliği gibi belirtiler daha fazla görülür. Bu esnada hastalar çirkin olduklarını, yetersiz olduklarını, sevilmeye layık olmadıklarını, mükemmel olmaları gerektiğini, kaygılarını belli etmemeleri gerektiğini, kusursuz görünmeyi gibi düşünceler içinde olur. Bunun ardından hastalarda korkulan yeri terk etme, korkulan ortama girmeme gibi kaçınma belirtileri ortaya çıkar.

Sosyal anksiyete neden olur?

Sosyal anksiyete nedenleri arasında kalıtsal geçiş çok az rol oynar. Ancak en önemli etkenler arasında beyindeki bazı kimyasal ve elektriksel bozuklukların olmasıdır. Uzmanlar sosyal anksiyete hastalarında serotonin denilen kimyasal maddenin daha az olduğunu ya da iletimde bozukluklar olduğunu belirtmektedirler. Sosyal anksiyete daha önceden zihinsel alt yapısı hazırlanarak, bazı durumlarda belirli olayların ardından da ortaya çıkabilir. Çocukların yetiştirilme tarzı da rahatsızlığın gelişmesinde önemli bir etkendir. Ailelerin aşırı koruyucu olması, reddedici olması, katı olması gibi durumlar bunda etkendir. Çocuklarından beklentileri yüksek olduğundan, istedikleri olmayınca aile tarafından cezalandırılabilir. Bu çocukta başarısızlık korkusuna neden olur. İnsanlara, nesnelere, bildik olmayan ortamlara karşı duyulan aşırı korkunun sosyal anksiyete rahatsızlığının öncül belirtileri olduğunu söyleyebiliriz.

Sosyal anksiyete tedavisi nasıl yapılır?

Bu rahatsızlık tedavi edilebilir. Ancak hastaların gerçekçi beklentileri olmalıdır. Hastada başka psikiyatrik hastalıkların olması, hastalığın başlamam yaşının erken olması, kişinin tedavi olmayı istemesi gibi etkenler tedavinin başarısını etkiler. İlaç tedavisi ve psikoterapi sosyal anksiyete tedavisini oluşturur. Bunlar tek başına uygulanabileceği gibi, tercih genellikle birlikte uygulanmasıdır. Serotonin üzerindeki ilaçlar tedavide daha fazla kullanılır. İlk zamanlarda ilaçların baş ağrısı, bulantı, huzursuzluk gibi yan etkileri olabilir. Ancak ilaçların kalıcı yan etkileri, bağımlılık yapma gibi etkileri olmaz. İlaçların etkisi 2-3 haftada çıkmaya başlar. Ancak tam etkiyi görmek içi 10 hafta kadar beklenir. Sosyal anksiyete hastalarına yaklaşık 9-12 ay tedavi uygulanmalıdır. Terapi içinde bilişsel davranışçı terapi yöntemi tercih edilir. Gerekirse aile ve grup terapisi de yapılabilir.
" } ] }