{ "title": "Yaygın Anksiyete Bozukluğu", "image": "https://www.anksiyete.gen.tr/images/yaygin-anksiyete-bozuklugu(1).jpg", "date": "20.01.2024 17:45:42", "author": "Burcu Özgüney", "article": [ { "article": "Yaygın Anksiyete Bozukluğu, kişilerde yaşanan aşırı heyecan endişe ve korku hallerinden oluşan bir rahatsızlıktır. Nedeni belli olmayan endişe gerginlik halidir. Psikiyatri de genellikle kişinin yaşadığı iç çatışmaların sonucu olarak tarif edilir ve kabul olunur. İçe kapanık insanlarda sosyal hayata karışma ve uyum sağlama durumlarında yaşanır. Tek bir rahatsızlığın değil birçok farklı ruh hali ile gelişen hastalıkların ortak adına anksiyete bozukluğu denilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete bozukluğu kişilerde terleme, titreme, birden aşırı heyecanlanma ile kendini gösteren durumlar bütünüdür. Sosyal hayatın içinde kişinin bulunduğu ortamdan rahatsız olması veya birden rezil olacağını düşünerek endişelenmesi sonucu ortaya çıkan durumdur. Bu gibi durumlarda kan basıncının artması ile kalp atış hızı artar ve kişi kendini kalp krizi geçiriyor ya da baygınlık geçiriyor gibi hisseder. Bu aslında sadece psikolojik bir durumdur. Anksiyete krizi yaşayan insanlarda; mide bulantısı, el ve ayaklarda üşüme, titreme hali gözlemlenebilir. Bu durum korku ve panik hissine neden olur.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anksiyete bozukluğu fizyolojik değil psikolojik bir rahatsızlıktır. Belirtilerini fizyolojik olarak gösterse de aslında hastanın yaşadığı psikolojik gerilimin dışarı yansımasıdır. Ansiyete yaşayan hastalarda hafif seyreden endişe ve korku atakları var ise genellikle terapi şeklinde tedavi tavsiye edilir fakat çoğunlukla anksiyete krizleri şiddetli olabilmektedir. Genellikle kötü bir çocukluk geçirmiş insanlarda, erken yaşlarda yaşanan duygusal travma durumlarının sonrasında veya ortada hiçbir sebep yokken ortaya çıkabilir. Hayati önem taşıyan sınav, evlilik, iş görüşmeleri vb. Durumlarda kişilerin birden heyecana kapılması ile artan kalp atış hızı ile ortaya çıkan ölüm korkusu hali olarak da görülebilir. Kişi öleceğini düşünerek endişeye kapılabilir ve bu durum daha şiddetli bir atağı tetikleyebilir.

Anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler mutlaka bir hekime başvurmalıdırlar. Hasta ile yapılacak görüşme sonrasında hekim antidepresan veya anksiyolitik ilaçlarla tedaviye başlamaya karar verir. Kullanılacak ilaçların dozu ve şekli hastanın ne kadar şiddetli anksiyete krizleri yaşadığına bağlıdır. Bununla birlikte hekim hasta arasında yaşanacak terapi seansları, hastanın sosyal hayata kayılmaya teşvik edilmesi, kendini iyi hissedeceği bir spor veya hobi alanına yönlendirilmesi, açık ve temiz havada yapılacak yürüyüşler tedavinin hızlanmasına yardım edebilir. Anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin aileleri ve yakınları da bilgilendirilmeli ve özellikle atak anlarında hastayı sakinleştirmeleri ve kendileri de heyecana kapılmamalı yönünde eğitilmelidirler.
" } ] }