Anksiyete Krizi Nedir?
Anksiyete krizi (panik atak olarak da adlandırılabilir), ani ve yoğun bir korku veya endişe dalgasıdır. Fiziksel ve duygusal belirtilerle kendini gösterir ve kişiye kontrolü kaybettiği, kalp krizi geçirdiği hatta öleceği hissini yaşatabilir. Bu krizler genellikle 10-20 dakika içinde zirve yapar ve yavaş yavaş azalır, ancak etkileri daha uzun sürebilir. Unutulmamalıdır ki, anksiyete krizi tehlikeli değildir, ancak son derece rahatsız edici ve korkutucudur.
Anksiyete Krizi Sırasında Yapılabilecekler
Kriz anında amacınız, bedeninizi ve zihninizi sakinleştirmeye odaklanmaktır. Aşağıdaki teknikler bu süreçte size yardımcı olabilir: - Durumu Tanıyın ve Kabul Edin: Yaşadığınız şeyin bir anksiyete veya panik atağı olduğunu, geçeceğini ve tehlikeli olmadığını kendinize hatırlatın. "Bu bir panik atak, bu duygular geçecek, ben güvendeyim" gibi bir cümleyi içinizden tekrarlamak işe yarayabilir.
- Nefese Odaklanın: Panik sırasında nefes hızlı ve sığ hale gelir (hiperventilasyon), bu da belirtileri şiddetlendirir. 4-7-8 tekniğini deneyin: 4 saniye yavaşça nefes alın, 7 saniye nefesinizi tutun, 8 saniyede yavaşça nefesinizi verin. Dikkatinizi nefesinizin sesine ve ritmine verin.
- 5-4-3-2-1 Duyusal Farkındalık Tekniği: Zihninizi mevcut ana getirmek için etrafınızı gözlemleyin. Bulunduğunuz yerde:
- 5tane görebildiğiniz şeyi adlandırın.
- 4tane dokunabildiğiniz veya hissedebildiğiniz şeyi fark edin.
- 3tane duyabildiğiniz sesi dinleyin.
- 2tane kokusunu alabildiğiniz şeyi fark edin.
- 1tane tadabildiğiniz şeyi düşünün.
- Bedeninizi Topraklayın (Grounding): Ayaklarınızı yere bastırın. Bir koltuğun veya duvarın dokusunu hissedin. Ellerinizi soğuk suyun altında tutun veya yüzünüze hafifçe vurun. Bu, dikkatinizi bedeninizden gelen korku sinyallerinden uzaklaştırıp fiziksel çevrenize yönlendirir.
- Kas Gevşetme: Ayak parmaklarınızdan başlayarak başınıza kadar, her kas grubunu 5 saniye kasıp sonra tamamen gevşetin. Bu, bedendeki gerginliği fark etmenizi ve salmanızı sağlar.
- Dikkat Dağıtıcı Bulun: Zihninizi meşgul edecek basit bir göreve yönelin. Örneğin, 100'den geriye 3'er sayın, etrafınızdaki eşyaların renklerini sayın veya sevdiğiniz bir şarkının sözlerini hatırlamaya çalışın.
Anksiyete Krizi Sonrası ve Uzun Vadeli Baş Etme Stratejileri
Kriz geçtikten sonra kendinize şefkat gösterin ve aşağıdaki adımları düşünün: - Dinlenin: Yaşadığınız yoğun duygusal ve fiziksel süreç yorucudur. Kendinizi zorlamayın, sakin bir ortamda dinlenin.
- Tetikleyicileri Anlamaya Çalışın: Krizin ne zaman, nerede ve hangi durumda geldiğini not etmek, gelecekte önlem almanıza yardımcı olabilir. Stres, uykusuzluk, aşırı kafein tetikleyici olabilir.
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, vücuttaki stres hormonlarını azaltır ve mutluluk hormonu endorfin salgılar. Yürüyüş, yoga, yüzme gibi aktiviteler özellikle faydalıdır.
- Dengeli Beslenme ve Uyku: Düzensiz beslenme ve uyku eksikliği anksiyeteyi artırabilir. Kafein, şeker ve işlenmiş gıda tüketimini sınırlamaya özen gösterin.
- Nefes ve Gevşeme Tekniklerini Günlük Rutine Yerleştirin: Kriz anında değil, her gün 5-10 dakika nefes egzersizi veya meditasyon yapmak, genel kaygı seviyenizi düşürür ve sizi krizlere karşı daha dayanıklı kılar.
- Sosyal Destek: Güvendiğiniz bir arkadaşınızla, aile üyenizle yaşadıklarınızı paylaşın. Yalnız olmadığınızı hissetmek çok önemlidir.
Profesyonel Yardım Ne Zaman Alınmalı?
Aşağıdaki durumlarda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına (psikiyatrist veya psikolog) başvurmalısınız: - Anksiyete krizleri sık sık tekrarlıyorsa ve hayat kalitenizi belirgin şekilde düşürüyorsa.
- Ataklar arasında da sürekli bir kaygı ve "bir sonraki atak ne zaman gelecek" korkusu (beklenti anksiyetesi) yaşıyorsanız.
- Baş etmekte zorlanıyor ve kaçınma davranışları (dışarı çıkmamak, kalabalığa girmemek gibi) geliştiriyorsanız.
Profesyonel destek, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi etkili yöntemlerle düşünce ve davranış kalıplarınızı değiştirmenize, aynı zamanda gerekirse ilaç tedavisi ile süreci yönetmenize yardımcı olacaktır.
Önemli Hatırlatma
Anksiyete krizi, bir zayıflık veya kişisel kusur değildir. Herkes hayatının bir döneminde benzer duyguları farklı şiddetlerde yaşayabilir. Bu süreçte kendinize karşı sabırlı ve şefkatli olmanız, yardım istemenin bir güç göstergesi olduğunu unutmamanız çok önemlidir. Yaşadığınız zorluğu aşmak ve hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almak mümkündür.
|