Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi
24 Temmuz 2024

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, bireylerde aşırı heyecan, endişe ve korku hallerinden oluşan bir rahatsızlıktır. Nedeni belirgin olmayan endişe ve gerginlik hali olarak tanımlanır. Psikiyatri alanında genellikle kişinin yaşadığı iç çatışmaların sonucu olarak tarif edilir ve kabul edilir. İçine kapanık bireylerde sosyal hayata karışma ve uyum sağlama durumlarında görülür. Tek bir rahatsızlığın değil, birçok farklı ruh hali ile gelişen hastalıkların ortak adına anksiyete bozukluğu denir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu belirtileri arasında terleme, titreme ve ani aşırı heyecanlanma gibi durumlar bulunur. Sosyal hayatın içinde, bireyin bulunduğu ortamdan rahatsız olması veya birden rezil olacağını düşünerek endişelenmesi sonucu ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda kan basıncının artması ile kalp atış hızı artar ve kişi kendini kalp krizi geçiriyor ya da baygınlık geçiriyor gibi hisseder. Bu aslında sadece psikolojik bir durumdur. Anksiyete krizi yaşayan bireylerde mide bulantısı, el ve ayaklarda üşüme, titreme hali gözlemlenebilir. Bu durum korku ve panik hissine neden olur.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anksiyete bozukluğu, fizyolojik değil psikolojik bir rahatsızlıktır. Belirtilerini fizyolojik olarak gösterse de aslında hastanın yaşadığı psikolojik gerilimin dışa yansımasıdır. Anksiyete yaşayan hastalarda hafif seyreden endişe ve korku atakları var ise genellikle terapi şeklinde tedavi tavsiye edilir, fakat çoğunlukla anksiyete krizleri şiddetli olabilmektedir. Genellikle kötü bir çocukluk geçirmiş bireylerde, erken yaşlarda yaşanan duygusal travma durumlarının sonrasında veya ortada hiçbir sebep yokken ortaya çıkabilir. Hayati önem taşıyan sınav, evlilik, iş görüşmeleri gibi durumlarda bireylerin birden heyecana kapılması ile artan kalp atış hızı ile ortaya çıkan ölüm korkusu hali olarak da görülebilir. Kişi öleceğini düşünerek endişeye kapılabilir ve bu durum daha şiddetli bir atağı tetikleyebilir.

Anksiyete bozukluğu yaşayan bireyler mutlaka bir hekime başvurmalıdır. Hasta ile yapılacak görüşme sonrasında hekim, antidepresan veya anksiyolitik ilaçlarla tedaviye başlamaya karar verir. Kullanılacak ilaçların dozu ve şekli, hastanın ne kadar şiddetli anksiyete krizleri yaşadığına bağlıdır. Bununla birlikte hekim-hasta arasında yaşanacak terapi seansları, hastanın sosyal hayata katılmaya teşvik edilmesi, kendini iyi hissedeceği bir spor veya hobi alanına yönlendirilmesi, açık ve temiz havada yapılacak yürüyüşler tedavinin hızlanmasına yardım edebilir. Anksiyete bozukluğu yaşayan bireylerin aileleri ve yakınları da bilgilendirilmeli ve özellikle atak anlarında hastayı sakinleştirmeleri ve kendileri de heyecana kapılmamaları yönünde eğitilmelidir.

Sonuç

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, bireylerin günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir rahatsızlıktır. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile bu bozukluğun kontrol altına alınması mümkündür. Bireylerin bu konuda bilinçlenmesi ve gerektiğinde profesyonel yardım alması, tedavi sürecinin başarılı olmasına büyük katkı sağlar. Aileler ve yakın çevre de destekleyici bir rol oynayarak, bireyin sosyal ve duygusal anlamda kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, yaygın anksiyete bozukluğu hakkında farkındalığın artırılması ve tedavi olanaklarının genişletilmesi büyük önem taşımaktadır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni