Anksiyete bozukluğu polislik için engel mi?

Polislik mesleğinin yüksek stresli doğası ile anksiyete bozukluklarının bir arada değerlendirilmesi, adayların sağlık yeterliliğini belirleyen kritik bir konudur. Bu değerlendirme, tanının türü, şiddeti ve mesleğin psikolojik talepleri göz önüne alınarak yapılır. Sağlık mevzuatı ve kurul kararları, aktif belirtilerin varlığında olumsuz sonuçlanma eğiliminde olsa da, her durum bireysel olarak incelenir.

12 Aralık 2025
Anksiyete Bozukluğu ve Polislik Mesleği: Kapsamlı Bir Değerlendirme

Anksiyete bozukluğunun polislik mesleği için engel teşkil edip etmediği, hem adaylar hem de sağlık kurulları açısından önemli bir konudur. Bu sorunun kesin ve tek bir cevabı yoktur; tanının türü, şiddeti, kontrol altında olup olmaması, tedavi görülüp görülmemesi ve mevzuattaki kriterlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, mesleğin fiziksel ve psikolojik talepleri göz önüne alındığında, aktif ve kontrol edilmemiş anksiyete bozuklukları önemli bir engel olarak kabul edilir.

Polislik Mesleğinin Psikolojik Talepleri

  • Yüksek stres ve baskı altında karar verme
  • Öngörülemeyen ve riskli durumlarla başa çıkma
  • Fiziksel risk ve şiddet içeren ortamlarda bulunma
  • Uzun ve düzensiz çalışma saatleri, nöbet sistemi
  • Duygusal yük (travmatik olaylara şahit olma, toplumla sürekli etkileşim)
Bu koşullar, anksiyete belirtilerini (aşırı endişe, panik, konsantrasyon güçlüğü, uyku problemleri vb.) tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Kontrolsüz anksiyete, bir polisin operasyonel güvenliğini, karar verme yetisini, meslektaşlarıyla uyumunu ve halkla ilişkilerini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir.

Sağlık Yönetmeliği ve Ruh Sağlığı Kriterleri

Türkiye'de polis adaylarının sağlık yeterlilikleri, Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği ve ilgili mevzuatla düzenlenir. Yönetmelikler genellikle "psikiyatrik hastalıkları" olan adayların göreve kabul edilmeyeceğini belirtir. Ancak bu ifadenin yorumu ve somut uygulaması, seçim sürecindeki psikiyatrik muayene ve değerlendirmelere bağlıdır.

Sağlık kurulundaki psikiyatristler, sadece tanıya değil, aşağıdaki faktörlere de bakar:
  • Tanının Kesinliği ve Şiddeti: Geçici bir stres tepkisi mi, yoksa kronik bir anksiyete bozukluğu (Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Panik Bozukluk, Sosyal Fobi vb.) tanısı mı konulmuş?
  • Tedavi ve Takip Durumu: Aday düzenli tedavi görüyor mu? İlaç kullanıyor mu? Bu tedaviler mesleki performansı etkiler mi?
  • İşlevsellik Düzeyi: Hastalık, adayın günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve stresle başa çıkma becerilerini ne ölçüde etkiliyor?
  • Remisyon (İyileşme) Hali: Belirtiler tamamen kontrol altında mı ve aday uzun süredir (genellikle yıllar) sorunsuz bir yaşam sürdürüyor mu? Bu durumda, tedavi ve takip devam etse bile "iyileşmiş" kabul edilebilir.

Muhtemel Senaryolar

  • Aktif ve Ciddi Anksiyete Bozukluğu: Belirtiler devam ediyor, günlük işlevselliği bozuyor, düzenli ve muhtemelen mesleği etkileyebilecek tedavi (belirli psikiyatrik ilaçlar gibi) gerektiriyorsa, sağlık kurulundan olumsuz rapor alması çok yüksek ihtimaldir.
  • Kontrol Altında ve Hafif Seyirli Bozukluk: Belirtiler minimal düzeyde, ilaç tedavisi gerekmiyor veya kullanılan ilaçlar performansı etkilemiyor ve aday psikiyatrik takipte stabil bir seyir gösteriyorsa, değerlendirme daha titiz yapılır. Ancak yine de riskli kabul edilme ihtimali yüksektir.
  • Geçmişte Tanı Almış, Tamamen İyileşmiş ve Tedavisi Bitmiş: Özellikle çocukluk/ergenlik döneminde yaşanmış, uzun yıllardır (örneğin 5-10 yıl) hiç nüks etmemiş ve tedavi gerektirmemiş bir durum söz konusuysa, olumlu rapor alma şansı artabilir. Ancak bu, kurulun takdirine ve adayın mevcut psikolojik dayanıklılığına bağlıdır.

Başvuru Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Dürüstlük: Sağlık formlarında ve psikiyatrik görüşmede doğru bilgi vermek esastır. Saklanan bir tanı, sonradan ortaya çıkarsa (sağlık arşiv taraması veya görev başındayken yaşanacak bir problemle) ciddi sonuçlar (atamanın iptali, meslekten çıkarma) doğurabilir.
  • Detaylı Belgeler: Eğer tedavi görülmüşse, "tedavi ve iyileşme raporu" almak faydalı olabilir. Psikiyatristinizden, hastalığın seyri, mevcut durumunuzun mesleğe engel teşkil etmediği ve stresle başa çıkabildiğinize dair ayrıntılı bir rapor istenebilir.
  • Psikoteknik ve Mülakat Değerlendirmesi: Polislik sürecindeki psikoteknik testler ve psikolog mülakatları, stres toleransı, karar verme, duygusal stabilite gibi alanları ölçer. Bu aşamalardaki performans da kritik öneme sahiptir.

Sonuç

Genel bir ifadeyle, aktif ve tedavi gerektiren bir anksiyete bozukluğu, polislik mesleği için büyük olasılıkla engel olarak değerlendirilir. Mesleğin doğası gereği, adaydan yüksek düzeyde psikolojik sağlamlık beklenir. Ancak, geçmişte kalmış, tamamen kontrol altına alınmış ve işlevselliği etkilemeyen durumlar için nihai karar, Emniyet Teşkilatı'nın yetkili sağlık kurulunun yapacağı bireysel değerlendirmeye bağlıdır. Bu süreçte bir psikiyatristten profesyonel destek ve danışmanlık almak en doğru yol olacaktır.

Önemli Not: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır. Kesin ve bağlayıcı hüküm içermez. Polislik sağlık şartlarına ilişkin nihai ve resmi bilgi için Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilgili mevzuatına ve yetkili birimlerine başvurulmalıdır.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
İlk soruyu siz sormak istermisiniz?
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;