Anksiyete beyin kimyasını nasıl etkiler?

Anksiyete, beynin nörokimyasında derin ve karmaşık değişikliklere yol açar. Bu durum, temel nörotransmitter sistemlerinin dengesini bozarak, duygu ve tehlike işleme merkezlerinin işleyişini doğrudan etkiler.

09 Aralık 2025

Anksiyetenin Beyin Kimyasına Etkileri


Anksiyete (kaygı bozukluğu), beynin işleyişini ve nörokimyasal dengesini önemli ölçüde etkileyen kompleks bir durumdur. Temel olarak, beynin korku, tehlike algısı ve stres yanıtından sorumlu bölgelerinde nörotransmitter adı verilen kimyasal ileticilerin dengesizliği veya işlev bozukluğu söz konusudur.

Etkilenen Başlıca Nörotransmitter Sistemleri:

  • GABA (Gama-Aminobütirik Asit): Beynin başlıca "sakinleştirici" veya inhibe edici nörotransmitteridir. Anksiyetede genellikle GABA aktivitesinde azalma veya GABA reseptörlerinin işlevinde bozulma görülür. Bu da beyin devrelerinin aşırı uyarılmasına ve "tehlike" sinyallerinin kontrol edilememesine yol açar.
  • Serotonin: Duygu durumu, uyku, iştah ve kaygı düzeylerini düzenlemede kritik rol oynar. Serotonin seviyelerindeki düşüklük veya reseptör işlevlerindeki bozuklukların anksiyete ile güçlü bir ilişkisi vardır. Birçok anksiyete ilacı (SSRI'lar) serotonin sistemini hedefler.
  • Norepinefrin (Noradrenalin): "Savaş ya da kaç" tepkisinden sorumlu başlıca kimyasallardandır. Anksiyete durumunda, beynin locus coeruleus bölgesinden aşırı norepinefrin salınımı olur. Bu da kalp atışının hızlanması, terleme, tetikte hissetme gibi fiziksel anksiyete belirtilerine neden olur.
  • Glutamat: Beynin başlıca uyarıcı nörotransmitteridir. GABA ile dengeli bir ilişki içinde çalışır. Anksiyetede bu denge bozulabilir ve glutamat aktivitesindeki artış, beyin devrelerinde aşırı uyarılmaya katkıda bulunabilir.

Beyin Yapıları ve Devreler:


Bu kimyasal değişiklikler, özellikle şu beyin bölgelerinde yoğunlaşır:
  • Amigdala: Korku ve tehlike işleme merkezi. Anksiyetede aşırı aktif hale gelir ve tehdit algısını abartır.
  • Prefrontal Korteks: Mantıklı düşünme, planlama ve duyguları dizginleme (özellikle amigdalanın aktivitesini baskılama) işlevi görür. Anksiyetede işlevi azalabilir, bu da duygusal tepkilerin kontrolünü zorlaştırır.
  • Hipokampus: Anıların, özellikle de korkuyla ilişkili anıların işlendiği ve depolandığı bölge. Kronik stres ve anksiyete, hipokampustaki nöronlara zarar verebilir.

Sonuç:


Anksiyete, beyinde tek bir kimyasalın "eksikliği" veya "fazlalığı" değil, birkaç nörotransmitter sisteminin karmaşık etkileşimi ve bunların ilgili beyin devrelerindeki (özellikle amigdala-prefrontal korteks arasındaki) dengesizliği ile karakterizedir. Modern tedaviler (ilaçlar ve terapi), bu kimyasal dengesizlikleri düzeltmeyi ve beyin devrelerinin işleyişini normale döndürmeyi hedefler.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;