Endişe ve Anksiyete Düzeyinizi Nasıl Ölçebilirsiniz?
Endişe ve anksiyete, modern yaşamın yaygın deneyimleridir. Geçici endişeler normal olsa da, sürekli ve yoğun anksiyete günlük yaşamı etkileyebilir. Kendi duygusal durumunuzu anlamak ve izlemek, ruh sağlığınızı yönetmede önemli bir adımdır. İşte endişe ve anksiyete düzeyinizi değerlendirmek için kullanabileceğiniz yöntemler:
1. Öz-Değerlendirme ve İç Gözlem
Kendi duygu ve düşüncelerinizi gözlemlemek temel bir başlangıç noktasıdır. - Fiziksel belirtileri not edin: Kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyku veya iştah değişiklikleri gibi bedensel tepkiler anksiyetenin göstergesi olabilir.
- Duygusal ve zihinsel işaretleri takip edin: Sürekli tedirginlik, aşırı endişe, konsantrasyon güçlüğü, "felaketleştirme" düşünceleri veya kontrol kaybı korkusu yaşıyor musunuz?
- Davranışsal değişiklikleri fark edin: Kaçınma davranışları (belirli durumlardan uzak durma), erteme, sosyal izolasyon veya huzursuzluk gibi alışkanlıklarınız değişti mi?
2. Standartlaştırılmış Psikolojik Ölçekler
Bu ölçekler, anksiyete düzeyini nesnel bir şekilde değerlendirmek için klinik ortamlarda yaygın kullanılır. Not: Bu testler teşhis aracı değildir, ancak bir fikir verebilir. Sonuçları bir ruh sağlığı uzmanıyla tartışmak önemlidir. - Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ): 21 maddelik bir öz bildirim ölçeğidir. Fiziksel anksiyete belirtilerinin şiddetini değerlendirir.
- Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (STAI): "Durumluk kaygı" (anlık endişe) ve "Sürekli kaygı" (genel kaygı düzeyi) olmak üzere iki boyutu ölçer.
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu-7 (GAD-7): Yaygın anksiyete bozukluğu belirtilerini taramak için kullanılan kısa ve etkili 7 soruluk bir testtir. Hafif, orta ve şiddetli anksiyeteyi ayırt etmeye yardımcı olur.
- Panik ve Agorafoba Ölçekleri: Özellikle panik atak veya agorafobi belirtilerini ölçmek için tasarlanmıştır.
3. Günlük Tutma ve İzleme
Endişe ve anksiyetenizi günlük olarak kaydetmek, tetikleyicileri ve modelleri belirlemenize yardımcı olur. - Bir "endişe günlüğü" tutun: Ne zaman, nerede, ne kadar şiddetli (1-10 arası ölçekte) endişelendiğinizi ve o anda ne düşündüğünüzü yazın.
- Duygu durum izleme uygulamaları kullanın: Moodpath, Daylio veya Sanvello gibi uygulamalar, duygusal durumunuzu grafiklerle takip etmenizi sağlar.
4. Profesyonel Bir Değerlendirme Almak
Anksiyete belirtileriniz şiddetliyse veya işlevselliğinizi bozuyorsa, bir uzmana başvurmak en doğru yoldur. - Klinik Görüşme: Bir psikiyatrist veya psikolog, semptomlarınızı, tıbbi geçmişinizi ve yaşamınızdaki etkilerini detaylı bir görüşmeyle değerlendirir.
- Kapsamlı Teşhis: Uzman, anksiyetenin altında yatabilecek diğer tıbbi durumları (tiroid problemleri gibi) ekarte etmek için gerekli görürse fiziksel muayene veya testler önerebilir.
- Kişiye Özgü Değerlendirme: Profesyoneller, standart testleri kişisel öykünüzle birleştirerek en doğru resmi oluşturur ve size özel bir tedavi planı hazırlar.
5. Yaşam Kalitesi ve İşlevsellik Üzerindeki Etkiyi Değerlendirmek
Anksiyetenin gerçek ölçüsü, onun hayatınızı ne kadar etkilediğidir. - İlişkileriniz, iş veya okul performansınız, sosyal aktivitelere katılımınız ve günlük sorumluluklarınızı yerine getirme beceriniz ne düzeyde etkileniyor?
- Keyif aldığınız aktivitelerden kaçınmaya başladınız mı?
Önemli Uyarılar ve Son Tavsiyeler
- Kendi kendine teşhis koymayın: Bu yöntemler farkındalık için araçlardır. Kesin teşhis ve tedavi için daima bir ruh sağlığı profesyoneline danışın.
- Erken müdahale önemlidir: Anksiyete tedavi edilebilir bir durumdur. Belirtileri erken fark etmek ve yardım aramak, iyileşme sürecini hızlandırır.
- Düzenli takip: Anksiyete düzeyiniz zamanla değişebilir. Kendinizi düzenli aralıklarla değerlendirmek, ilerlemenizi izlemenize ve ihtiyaçlarınızı anlamanıza yardımcı olur.
Unutmayın, endişe ve anksiyetenizi ölçmek, onları yönetmek için atılan ilk ve değerli bir adımdır. Bu süreçte kendinize karşı şefkatli olun ve gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. |