Kronik anksiyete ekşi sözlükte nasıl anlatılır?

Sözlük yazarlarının dilinden kronik anksiyete, teknik terimlerle değil gündelik hayatın içinden benzetmeler ve iç monologlarla resmediliyor. Daima açık bir arka plan programı gibi işleyen bu ruh hali, en sıradan anlarda bile devreye giren bir alarm sistemi olarak tarif ediliyor.

Konu kakkında 0 soru soruldu ve cevaplandı

Kronik Anksiyete'nin Ekşi Sözlük Diliyle Anlatımı

ekşi sözlük'te "kronik anksiyete", genellikle mizahi, içten ve bazen kasvetli bir dille, kullanıcıların gündelik hayatta hissettiklerini paylaştığı bir başlık olarak karşımıza çıkar. teknik bir tıbbi tanımdan ziyade, "yaşayanların dilinden" bir portre çizilir. işte o ekşi sözlük usulü anlatım:

başlığın genel havası:

"daimi bir arka plan gürültüsü", "içinde sürekli çalan bir alarm sistemi" ya da "ruhun windows xp'si" gibi benzetmeler sıkça yapılır. hiçbir zaman tamamen kapanmayan, sadece sesi kısılan bir tehlike algısı.

gündelik hayata yansımaları:

telefon çaldığında "kesin kötü bir haber" diye düşünmek.
yapılacaklar listesini düşünerek uyuyakalmak ve yine onu düşünerek uyanmak.
bir işi yetiştirirken, aslında o iş bitince gelecek olan yeni işler için endişelenmeye başlamak.
sosyal bir plan sonrası, "acaba saçma mı konuştum, yanlış bir şey mi yaptım?" diye saatlerce kafayı yemek.
bedenin sebepsiz yere "teyakkuz" halinde olması; omuzların, çenenin sürekli gerginliği.

iç monolog örnekleri:

"her şey yolunda. bir an için acaba gerçekten yolunda mı? ya değilse? işte şimdi yolunda gitmiyor. "
"sakin ol, hiçbir şey yok. kalp atışı hızlanır bak, işte şimdi bir şey oldu!"
"bu kadar kaygılanacak bir şey yok. - peki ya olursa?"

toplumla ilişkisi:

"aman canım sende, takma kafana" diyenlere içeriden verilen klişe yanıtlar: "keşke yapabilsem. ", "beynimin kapatma düğmesini bulamıyorum. "
dışarıdan "aşırı titiz", "mükemmeliyetçi", "evhamlı" ya da "sessiz sakin bir insan" olarak görünmek. oysa içeride bir fırtına kopuyor olması.
"normal" kaygı ile "kronik" kaygı arasındaki farkın anlatılmaya çalışılması: "herkes sınavdan önce heyecanlanır, ama ben sınavdan aylar önce, konulara bile başlamamışken, sınav salonunun sıcaklığı için endişeleniyorum. "

mizahi yaklaşımlar:

"beynimin aylık kotası 5 gigabayt kaygı, ben onu sabah 9'a kadar dolduruyorum. "
"hayatımın yönetmeni, senaryosu ve baş eleştirmeni benim. ve hepimiz birbirimizden nefret ediyoruz. "
"anksiyete: bedava ama sonsuz bir netflix aboneliği. sadece izlediğin dizi hep 'en kötü senaryo'. "

içten itiraflar:

"bazen o kadar yoruluyorum ki, sadece 'normal' bir gün geçirmenin nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. "
"en çok, kafamın içindeki bu gürültü olmadan kim olduğumu merak ediyorum. "
"bunu okuyup 'aynısı bende de var' diyen herkese: evet, biliyorum. ve üzgünüm. "

sonuç olarak:

ekşi sözlük'te kronik anksiyete, soğuk bir tıbbi tabirden çok, bir "yaşam deneyimi" olarak resmedilir. kullanıcılar, benzer deneyimleri paylaşarak yalnız olmadıklarını hisseder, bazen gülerek bazen dertleşerek bu durumu anlamlandırmaya çalışır. bu anlatımlar, profesyonel bir tedavi yerine geçmese de, kişilerin kendi deneyimlerini ifade etmesi ve bir çeşit dayanışma için önemli bir alan açar. başlık altında genel bir tavsiye olarak "bir uzmana danışın" notu da sıkça düşülür.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap