Nefes açlığı anksiyete belirtisi midir?

Nefes açlığı, tıbbi adıyla "dispne" veya halk arasında "hava açlığı" olarak bilinen, kişinin nefes almakta zorlandığını, aldığı nefesin kendisine yetmediğini veya tam bir nefes alamadığını hissettiği bir durumdur. Bu his, sanki ciğerlerinize yeterince hava dolmuyormuş gibi, boğuluyor veya nefesiniz kesiliyormuş gibi bir paniğe yol açabilir.

Evet, nefes açlığı anksiyetenin (kaygı bozukluğunun) çok yaygın ve tipik bir fiziksel belirtisidir. Anksiyete, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisini tetikler. Bu durumda:

Ancak, kaygı yaşayan bir kişi genellikle bu hızlı ve derin nefes alışverişinin farkında olmaz ve göğüs bölgesinden, yüzeysel nefesler almaya başlar. Bu da:

Bu durum bir kısır döngüyü tetikler:Anksiyete → Nefes açlığı → "Nefes alamıyorum, kalp krizi geçiriyor olabilirim!" korkusu → Daha şiddetli anksiyete → Nefes alışverişinin daha da bozulması.

Anksiyete Dışındaki Diğer Olası Nedenler

Nefes açlığı her zaman sadece anksiyeteye bağlı olmayabilir. Ciddi fiziksel sağlık sorunlarının da belirtisi olabilir. Bu nedenle ilk kez yaşanıyorsa veya şiddetliyse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Diğer olası nedenler:

Anksiyeteye Bağlı Nefes Açlığını Yönetme Yolları

Eğer doktorunuz nefes açlığınızın altında yatan nedenin anksiyete olduğunu teşhis ettiyse, aşağıdaki teknikler size yardımcı olabilir:

Sonuç

Nefes açlığı, özellikle panik atak ve yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde sık görülen bir belirtidir. Ancak, bu durumu hafife almamak ve öncelikle bir göğüs hastalıkları uzmanı veya kardiyolog gibi bir hekime başvurarak altta yatabilecek fiziksel nedenleri elemek çok önemlidir. Fiziksel bir neden bulunamazsa, belirtilerin kaynağının anksiyete olma ihtimali yüksektir ve bu durum psikolojik yöntemlerle etkili bir şekilde yönetilebilir.