Yaygın anksiyete bozukluğu özür oranı nedir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, kişinin işlevselliğini derinden etkileyebilen ve çalışma gücü kaybına yol açabilen bir durumdur. Bu kaybın resmi olarak değerlendirilmesi, mevzuata uygun şekilde belirlenen özür oranları ile gerçekleşir.

12 Aralık 2025

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) ve Özür Oranı Hakkında Kapsamlı Bilgilendirme


Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyen, en az 6 ay süreyle devam eden, aşırı, kontrol edilmesi zor ve çoğu zaman nedensiz bir endişe ve kaygı hali olarak tanımlanır. Bu durum, sadece ruhsal değil, fiziksel belirtilerle de kendini gösterir ve kişinin işlevselliğini ciddi şekilde kısıtlayabilir. "Özür oranı" ise genellikle resmi kurumlar tarafından (örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu - SGK veya Emekli Sandığı gibi) belirlenen, bir sağlık sorununun kişinin çalışma gücünü ne ölçüde kaybettirdiğini ifade eden yüzdesel bir değerdir.

1. Yaygın Anksiyete Bozukluğu ve Çalışma Gücü Kaybı

YAB tanısı alan bireylerde özür oranı, hastalığın şiddeti, sürekliliği, tedaviye yanıtı ve kişinin mesleki/işlevsel kapasitesi üzerindeki etkisine göre değişiklik gösterir. Hafif, orta ve ağır olmak üzere farklı şiddet derecelerine göre değerlendirme yapılır.

2. Türkiye'de Geçerli Mevzuat ve Değerlendirme Kriterleri

Türkiye'de özür oranları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayınlanan "İş Göremezlik Ölçütü, Sınıflandırması ve Ölçütlerine İlişkin Yönetmelik" ve "Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği" kapsamında belirlenir. Ruhsal ve davranışsal bozukluklar için özel bölümler bulunur. Yaygın Anksiyete Bozukluğu, genellikle "Nevrotik, Stresle İlişkili ve Somatoform Bozukluklar" başlığı altında değerlendirilir.

3. Olası Özür Oranı Aralıkları (Tahmini ve Bilgilendirme Amaçlıdır)

Resmi ölçütlere göre, YAB için özür oranları hastalığın şiddetine bağlı olarak geniş bir yelpazede olabilir. Kesin oran, tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu ile belirlenir.

  • Hafif Şiddette YAB: Belirtiler günlük yaşamı ve işlevselliği bazı alanlarda etkiler ancak kişi temel görevlerini yerine getirebilir. Özür oranı genellikle düşük olabilir veya hiç oran verilmeyebilir. Tahmini aralık %0-20.
  • Orta Şiddette YAB: Belirtiler belirgin ve süreklidir. İş performansında düşüş, sosyal ilişkilerde bozulma, günlük aktiviteleri sürdürmede zorluklar vardır. İlaç ve terapi desteği gerektirir. Tahmini özür oranı aralığı %20-40.
  • Ağır Şiddette YAB: Belirtiler şiddetlidir ve kişinin çalışmasını, sosyal yaşamını ve kişisel bakımını ciddi şekilde engeller. Sık hastaneye yatışlar, tedaviye direnç söz konusu olabilir. Bu durumda özür oranı daha yüksektir. Tahmini aralık %40-60 veya daha üzeri olabilir. Eğer YAB, kişiyi tamamen çalışamaz ve başkasının bakımına muhtaç hale getiriyorsa, oran %60'ın üzerine çıkabilir.

4. Özür Oranı Nasıl Belirlenir?


  • Kişi, bir psikiyatri uzmanına başvurur ve detaylı bir klinik değerlendirmeden geçer.
  • Tanı konulduktan ve hastalığın şiddeti, seyri, tedavi yanıtı değerlendirildikten sonra, talep üzerine (malulen emeklilik, engelli raporu, vs. için) tam teşekküllü bir devlet hastanesinden "Sağlık Kurulu Raporu" alınır.
  • Sağlık kurulunda psikiyatri uzmanları da bulunur ve kişiyi muayene ederek mevzuatta belirtilen kriterlere göre bir özür oranı önerisinde bulunur.
  • Bu rapor, SGK veya ilgili kuruma sunulur. Nihai kararı SGK verir.

5. Önemli Uyarılar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler


  • Kesin Bilgi İçin Resmi Kaynak: Yukarıda verilen oranlar bilgilendirme amaçlıdır ve tahminidir. Kesin özür oranı, bireysel duruma, kullanılan en güncel mevzuata ve sağlık kurulunun kararına bağlıdır.
  • Birlikte Görülen Hastalıklar (Komorbidite): YAB sıklıkla depresyon, panik bozukluğu, sosyal fobi gibi diğer ruhsal hastalıklarla birlikte görülür. Bu durumda, "bütünleştirilmiş özür oranı" hesaplanır ki bu, ayrı ayrı oranların toplamından farklı (genellikle daha düşük) bir değerdir.
  • Amaç Tedavi ve Rehabilitasyon: Özür oranı belirlemenin asıl amacı, kişinin maddi haklarını (erken emeklilik, engelli maaşı gibi) düzenlemektir. Asıl odak noktası, YAB için uygun tedavi (ilaç tedavisi, psikoterapi, yaşam tarzı değişiklikleri) ile şikayetlerin kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin artırılması olmalıdır.
  • Başvuru Süreci: Malulen emeklilik veya engelli raporu için başvuru süreci karmaşık olabilir. Bu nedenle bir psikiyatri uzmanından ve gerekirse bir sosyal hizmet uzmanından veya avukattan süreçle ilgili destek almak faydalı olacaktır.

Sonuç Olarak:

Yaygın Anksiyete Bozukluğu için sabit bir özür oranı yoktur. Oran, hastalığın bireyde yol açtığı işlev kaybının derecesine göre, yasal mevzuat çerçevesinde ve sağlık kurulu tarafından belirlenir. Hafif seyirde düşük oranlar söz konusu iken, ağır ve tedaviye dirençli vakalarda bu oran %60'ın üzerine çıkabilmektedir. Doğru ve güncel bilgi için en yakın ruh sağlığı uzmanına başvurmak ve resmi süreçleri takip etmek esastır.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
İlk soruyu siz sormak istermisiniz?
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;